E-Ticarette Rekabet Edebilmenin Yedi Yolu

E-Ticarette Rekabet Edebilmenin 7 Yolu

Yiğit Nail Çiğdem Girişimcilik

Fiziksel mağazalar darbe almaya devam ediyor ve e-ticaret işletmeleri perakende dünyasını tüketiyor. Öbür taraftan e-ticaret her ne kadar hızlı bir yükseliş içerisinde olsa da, e-ticarete başlayacaklar için süreç kolay ilerlemiyor. Artan online rekabet, yeni başlayanların kendilerini duyurmasını zorlaştırıyor.

Yine de e-ticarete duyulan ilgi müşteriler bazında giderek artıyor ve e-ticarette başarılı olmak için Amazon gibi devleri yenmeye gerek yok. Fark edilmek için büyük savaşlar vermeye gerek yok. Kendi satış alanınızda rekabet edebilmek için bazı taktikleri iyi bilmek ve uygulamak yeterli olacaktır. Gelin hep birlikte e-ticarette başarılı olmak için bilmemiz gereken 7 önemli sırrı inceleyelim.

Mutlaka Rakip Analizi Yapın

E-ticarette rakip analizi, yeni trendleri belirlemede ve pazardaki gelecekte gerçekleşecek değişiklikleri tahmin etmeye yardımcı olur. Ayrıca, kendinize has sektörel veya ürünsel engelleri belirlemek ve daha bilinçli kararlar almanızı da sağlar.

Rakiplerinizi sürekli olarak takip etmenizi sağlayan bir stratejiye ihtiyacınız var. Bu strateji sayesinde, işinizin rekabet ortamını takip edebilmek ve değişimlere ayak uydurmak sizin için kolay olacaktır. Peki, nereden başlamalı, rakip analizinde neleri dikkate almalısınız?

Google, Amazon, Trendyol gibi şirketleri kullanarak sektörünüzdeki önemli rakipleri belirleyebilirsiniz. Kapsamlı bir ürün fikri, işletme adı veya ürünleri aramanız için bunlar yeterlidir. Aynı zamanda Ahrefs ve Semrush gibi sitelerden anahtar kelimeleri keşfedebilirsiniz.

Bir sonraki adım rakiplerinize segmentasyon uygulamak olmalı. Rakiplerinizi birincil, ikincil veya üçüncül rekabet sınıfı olarak tanımlamak başlangıç için yeterli olacaktır. Birincil rakipleriniz doğrudan rekabet ettiklerinizden oluşmalıdır. Yani hem aynı hedef kitleye hitap ediyor olmalı hem de aynı ürün veya hizmeti sunuyor olmalısınız.

İkincil rakipleriniz, aynı ürün veya hizmeti farklı hedef kitlelere satanlardan oluşmalıdır. İkincil rakipler genelde, sizin sattığınız ürün veya hizmetin daha düşük veya daha yüksek kalitedeki versiyonunu satanlardan oluşur.

Son olarak, üçüncül rakipleriniz de aynı kitleye farklı ürün veya hizmetleri sunanlardan oluşmalıdır. Burada ürün veya hizmet farklı olsa da, sizin sattığınız ürün veya hizmetle belirgin bir ilişki içerisinde olmalıdır. Örneğin, siz değerli taşlardan oluşan kolyelerden satıyorsunuzdur ve üçüncül rakibiniz bir kuyumcu olabilir.

Rakiplerinizi belirledikten sonra, onlar hakkında bilgi edinmeniz gereken noktalar şunlardır:

  • Web sitesi ve müşteri deneyimi
  • Pazarlama mesajları
  • Fiyatlandırma stratejisi
  • Nakliye süreçleri
  • Sosyal medya analizi

Ürün Kalitesine Odaklanın

En fazla ilgi çeken e-ticaret markaları, yeni ve heyecan verici ürünler sunan markalardır. Bu nedenle e-ticarette rekabet edebilmek için trendlerin ve son teknolojilerin takipçisi olmalısınız. Ancak gerçek şu ki, her ürün yeni veya rakiplerinizinkilerden iyi olmayabilir. Ama bu sizin onları diğer yöntemleri kullanarak geride bırakamayacağınız anlamına gelmez.

Farklılaşma, size rekabet avantajı sağlayacak olan şeydir. Ürünleri kullanarak kendinizi farklılaştırmanın en doğru yollarından birisi, güncel pazarlama yöntemlerinden faydalanmaktır. Yani son teknoloji pazarlama teknolojilerini ve uygulamalarını dahil edebilir ya da en son sosyal medya trendlerine uyum sağlayabilirsiniz. Pazarlamayı, müşteri ihtiyaçlarını rakiplerden daha iyi çözerek yaptığınızdan emin olmanız gerekir.

Müşteriler, güvenebildikleri ürünlere ve markalara kolayca sadık hale gelirler. Bu yüzden yeni ürünlerin kalite kontrolünü düzgün yapmak da çok önemlidir. Yeni bir üründe yapacağınız hatalarla sadık müşterilerinizi kaybetmek istemezsiniz. Eğer ürünler standartlara uygun değilse müşteri sadakati kaybolmaya başlar ve satışlar düşüşe geçer.

E-ticarete başlarken, tek bir ürüne odaklanmaya çalışın. Böylece o ürünün itibarına ve genel kalitesine daha fazla dikkat edebilirsiniz. Bir üründe uzmanlaştıktan ve müşteri sadakatini oluşturduktan sonra, hedef pazara hizmet edecek diğer ürünlere yönelebilirsiniz.

Diğer bir önemli konu da, ürün resimleri ve ürün videoları eklemektir. Resimleri ve videoları bir slayt şeklinde müşteriye sunabilirsiniz. Araştırmalar, ziyaretçilerin %64 ile %85’inin videoları izledikten sonra ürünleri satın alma eğilimlerinin arttığını gösteriyor.

Özgün Bir Marka Olun

Potansiyel müşterileriniz devamlı farklı e-ticaret sitelerinden reklamlara boğuluyorlar. Eğer markanızı ve ürününüzü rakipleriniz gibi sunarsanız, onlara göre bir fark yaratmazsınız. Markalaşma, işletmenizin kimliğinin özüdür. Ne yaptığınızı ve arkasındaki amacı belirlemek zorundasınız. Ortaya koyacağınız değerler sizin misyonunuzu tanımlar. Marka bilinci oluşturma, müşteri dönüşümlerini etkileyen yegane şey olan algıyı da yönetir.

Müşteri algısı, bir müşterinin sizi gördüğünde girdiği düşünceler ve duygular bütünüdür. Müşteri algısını etkileyen genel faktörler şunlardır:

  • Müşteri hizmetleri
  • Sosyal medya reklamları
  • Diğer internet faaliyetleri
  • Halkla ilişkiler

Müşterileriniz markanızla ilgili varsayımlarını etkileşimlere ve izlenimlerine göre oluşturur. Bu yüzden onları kazanmak için benzersiz bir satış stratejisi izlemelisiniz. Esnek nakliye çözümleri veya cömert bir geri iade politikası izleyebilirsiniz. Üstelik markanız aynı zamanda sizin en önemli anahtar kelimenizdir. Organik trafik getirmek için SEO’ya ihtiyacınız var. En iyi SEO uygulamalarını takip ettiğinizden emin olun.

Şeffaflık, genel marka imajınız hakkında çok şey söyler. İletişim bilgilerinizin web sitenizden kolayca görüntülenebildiğinden emin olun. E-posta adresiniz veya telefon numaranız web sitenizde hem yukarıda hem de aşağıda bulunsun. Ücretler konusunda olabildiğince açık olun. Müşterileri son anda karşılarına çıkan ek ücretlerle kendinizden kaçırmayın. Müşterilerin sipariş sonrasında karşılaşabilecekleri gizli ücretleri önceden bildirin. Elbette sunduğunuz ürün veya hizmet konusunda da sonuna kadar şeffaf olmaya özen gösterin.

İyi Bir Müşteri Deneyimi Sunun

Web sitenizi ziyaret eden ortalama bir ziyaretçinin sitenizi beğenip, beğenmemeye sadece yarım saniyeden daha kısa sürede karar verdiğini biliyor muydunuz? Potansiyel müşterileriniz, sitenizin görsel düzenine ve bilgilerin ne kadar iyi sunulduğuna bağlı olarak kararlarını verirler. Web tasarımı, kullanıcı deneyimini iyileştirmenin ilk adımıdır. Ancak yalnızca güzel görünen bir tasarıma da odaklanmamalısınız.

Dönüşümleri üst seviyeye çıkaran bir site düzeni kurmalısınız. Sonuçta siteniz, ziyaretçileri müşteriye dönüştüren ve e-ticaret işinizin merkezi olan yerdir. Gelin beraber dönüşüm oranlarınızı arttırabileceğiniz ipuçlarına bakalım:

  • İnternet sitenizi kolay kullanılabilir hale getirin
  • Renklerden ve kontrasttan faydalanın
  • Duyarlı tasarımlar kullanın
  • Çerezler ekleyin
  • Küçük boyutlu görseller kullanarak hızlı bir kullanım sunun
  • Farklı landing pageler oluşturun
  • Mobil müşteriler için sitenizi optimize edin

Videolar, animasyonlu resimler ve mini oyunlar gibi etkileşimli içerikleri sitenize yerleştirmeniz de dönüşümleri arttırmanıza yardımcı olacaktır. Neyin işe yarayıp neyin yaramadığını anlamak için A / B testleri uygulamayı unutmayın.

Daha iyi müşteri desteği sağlamak, tatmin edici bir kullanıcı deneyimi oluşturmak için önemli bir süreçtir. Ürünlerinizden veya hizmetlerinizden memnun olmayan müşterilerinize nasıl davrandığınız, e-ticarette başarılı ya da başarısız olmanızı belirleyecektir. Eğer iyi bir müşteri desteği sunmak istiyorsanız, kibar, arkadaş canlısı, çözüm odaklı ve hızlı olmanız gerekir.

Etkileşim Kurun

Mevcut ve potansiyel müşterilerinizle gerçek ilişkiler kurmanız çok önemlidir. Sosyal medya platformları, müşterilerinizle gerçek zamanlı olarak etkileşim kurmak için en doğru yerdir. Ancak, yapılabilecek her platformda pazarlama yapmaya çalışarak da kendinizi ve emeğinizi birçok parçaya bölmeyin. Hangi sosyal medya platformlarının müşterilerinize en iyi şekilde ulaşmanıza yardımcı olacağını belirlemek için, hedef kitleniz üzerinde araştırma yapın.

Ürün güncellemelerini ve hedef kitlenizin sunduklarınızın değerini görmesine yardımcı olacak değerli içerikler paylaşmak için bir blog sayfası açın.

Eğer sunduğunuz ürün veya hizmet, müşterilerinizin bir araya gelmesini sağlayabilecek bir şeyse, forum, topluluk gibi bir bölüm oluşturun. Müşterileriniz bu forum ortamında etkinlikler organize ederek bir araya gelebilirler.

Etkinliklerden bahsetmişken, marka imajı oluştururken fiziksel bir etkinlik organize etmek çok önemlidir. Önceden kiralanmış bir alan, bolca reklam, takipçilere davetiye ve sosyal medyada bir hashtag oluşturmak, organize edeceğiniz etkinliğin başlangıcını oluşturur. Etkinlik esnasında da, kullanıcıları hesaplarında belirlediğiniz hashtag ile fotoğraf paylaşmaya teşvik edebilirsiniz. Etkinliklerde yarışmalar düzenleyebilir ve katılımı teşvik etmesi açısından kupalar gibi eşantiyonlar sunabilirsiniz.

Daha Büyük Bir Amacın Parçası Olun

Hiçbir şey, insanları değerli bir amaca katkıda bulundukları zaman kadar tatmin edemez. Çoğu e-ticaret mağazası, yardım organizasyonlarına katılmakta veya reklamını yapmakta başarısız kalıyor. Bazen bir müşterinin sizden mi yoksa birincil rakibinizden mi alım yapacağını, topluma sunduğunuz değer belirler. Müşterilerinizi aynı zamanda bir hayırsevere dönüştürmeye çalışın. Böylece satışlarınızın ne kadar artacağına inanamayacaksınız.

Alışılmışın Dışına Çıkın

Ürün veya hizmetlerinizi sanal ortamda satıyor olmak size sonsuz fırsatlar sunar. Ancak genel olarak e-ticaretle ilgilenen insanlar, kendi akıllarına gelen yaratıcı fikirleri denemekten ziyade, alışılmış fikirlerin peşinden sürüklenirler. Üzerine bir de e-ticarette giderek artan rekabet de göz önünde bulundurulursa, yeni markalara pazar payını kaptırmak çok da zor olmaz.

Müşteriler için başka bir markaya kaymak çok da zor değil. Tabii ki müşteriler sizden gidecek diye bir şey de yok. Rakiplerinizden müşteri kapmak için Sun Tzu’nun “Savaş Sanatı” kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Böylece rekabet avantajınızı belirleyebilir ve bu avantajları marka stratejisine yansıtabilirsiniz.

Sosyal medyayı, web sitesini, müşteri hizmetlerini ve müşterilerinizin markanızla etkileşimde olabilecekleri kanalları oluşturarak, kitlenizle markanız arasında duygusal bir bağ kurmaya çalışın!

DİA’nın gelişmiş e-ticaret altyapısı DİA E-Power hakkında bilgi almak için hemen aşağıda yer alan formu doldurun!