Adi Ortaklık (Adi Şirket) Nedir? Genel Özellikleri Nelerdir?

Adi Ortaklık (Adi Şirket) Nedir? Genel Özellikleri Nelerdir?

Yiğit Nail Çiğdem Muhasebe

Ülkemizde oldukça yaygın olan şirket türlerinden adi ortaklık veya diğer ismiyle adi şirket, sahibinden farklı bir mal varlığı olmayan en temel şirket çeşididir. Adi şirketlerde tüzel kişilik olmaz ve tescil zorunluluğu bulunmamaktadır. Şirketin mal varlığıyla veya hukuki süreçleriyle ilgili tüm eylemlerde ortaklar birlikte hareket ederler. Adi ortaklık ile iş ortaklığı arasındaki temel fark, iş ortaklığının tüzel kişiliğe sahip olması ve genellikle belirli bir projeyi tamamlamak üzere geçici olarak kurulmasıdır.

Adi Ortaklık (Adi Şirket) Nasıl Kurulur?

En temel ve en basit şirket türü olan adi şirketlerde, kuruluşlar bir şekle tabi değildir. Ortaklar kendi aralarında sözleşme ve sözlü anlaşma yapabilirler. Bu yüzden de borçlar, ortakların birlikte ödemek zorunda kalacakları şahsi borçlar olarak birikir.

Adi şirketlerin bir diğer özelliği de ortaklardan birisinin diğer ortakların rızası olmadan payını devredememesidir. Aynı şekilde adi ortaklık avantajları arasında yer alan bu özellikte, diğer ortakların rızası olmadan bir kişi şirkete ortak da edilemez. Bununla birlikte adi ortaklıkta kar zarar paylaşımı eğer sözleşmede belirtilmiş bir sistem bulunuyorsa o şekilde, yoksa eşit şekilde dağıtılır. Ticari şirketlerde olduğu gibi ticari itibar, şahsi emek, kıymetli evrak, ihtira beratları, imtiyaz, taşınmaz ve taşınır mallar sermaye olarak belirlenebilir. Belli bir unvan bulunmadığından, ticaret siciline kayıt olma zorunluluğu yoktur.

Adi Şirketlerde Vergilendirme

Vergilendirme sürecinde ortaklardan her biri için ayrı ayrı stopaj, katma değer vergisi ve diğer vergi türleri için mükellefiyet tesisi gerçekleştirilir. Aynı şekilde adi ortaklık vergi borcu sorumluluğu kapsamında gelir vergisi ve geçici gelir vergisi mükellefiyeti de tesis edilir.

Adi Ortaklık Tasfiyesi

Günümüz ticari şirketlerinde adi ortaklık tasfiyesi için aşağıda yer alan maddelerin söz konusu olması gerekir:

  • Ortaklık sözleşmesinde yer alan hedeflerin gerçekleşmemesi,
  • Hedeflerin gerçekleşmesinin imkansız görünmesi,
  • Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir madde olmaması ve ortaklardan birinin ölmesi,
  • Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda madde yokken ortağın kısıtlanması, iflas etmesi ya da tasfiye sürecinde payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi ihtimal dahilindeyse ortakların adi ortaklığı oy birliğiyle bitirmesi mümkündür.
  • Eğer sözleşmede ortaklığın sona ermesi için bir süre belirlenmişse, bu süre sonunda adi şirket sona erdirilebilir.

Öte yandan haklı sebeplerin bulunması halinde hiçbir şart aranmadan fesih isteminde bulunabilir. Adi ortaklık sözleşmesinde fesih bildirme hakkı saklı tutulmuşsa ya da ortaklık belirsiz bir süre için kurulmuşsa veya ortaklık bir ortağın ömrü boyunca oluşturulmuşsa, ortaklardan birinin fesih bildiriminde bulunmasıyla adi şirket sona erdirilebilir.

Adi Şirket Tasfiyesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ortaklığın sona ermesiyle birlikte devam eden bazı yükümlülükler bulunur. Adi ortaklığın tasfiyesi bütün ortakların ortak kararıyla gerçekleşmelidir. Ancak adi ortaklık sözleşmesi örneğinde farklı maddeler bulunuyorsa yani, ortaklardan bazılarının belli başlı işlemleri gerçekleştirmesi gerekiyorsa, bu maddeler gerçekleştirilmelidir ve diğer ortaklara rapor olarak sunulmalıdır.

Tasfiye sürecinde tasfiye görevlisi atanabilmektedir. Ancak tasfiye görevlisi atanmasına da ortaklar beraber karar verebilirler. Ortaklardan tümünün ortak kararıyla tasfiye görevlisi atanamıyorsa, süreç mahkemeye taşınır. Mahkeme kararıyla tasfiye görevlisi atanabilir. Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, varsa sözleşmede yer alan maddelere göre, eğer sözleşmede yer almıyorsa ortakların ortak kararıyla ödenir. Eğer karar alınamıyorsa, tasfiye görevlisine ödenecek ücretin nasıl ödeneceğine mahkeme karar verir. Benzer şekilde adi ortaklığın sona erdirilmesi sürecinde ortaklara dağıtılacak paylara da şirket ortaklarının karar vermesi beklenir. Eğer bu noktada da karar alınamıyorsa, karar hakim tarafından alınabilir.